-
1 yakın
yakın -e nah(e) D; dicht neben D; sehr ähnlich D; Nah- (Kampf); Farbe spielend (in A); Interesse rege;yakın akraba nahe(r) Verwandte(r);yakın benzeşme LING Assimilation f;yakın benzeşmezlik Dissimilation f;yakın çekim FOTO Nahaufnahme f
См. также в других словарях:
yakın benzeşmezlik — is., ği, dbl. Bir kelimede yan yana bulunan aynı veya benzer iki sesten birinin değişikliğe uğraması: attar > aktar, aşçı > ahçı gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakın — sf. 1) Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı 2) Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan Buna yakın bir söz söyledi. 3) Aralarında sıkı ilgi bulunan 4) Benzeyen, andıran, yaklaşan Beş dönüme yakın bahçesi bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzeşmezlik — is., ği, dbl. Bir kelimede bulunan aynı veya benzeri seslerden birinin değişikliğe uğraması, disimilasyon: Kınnap > kırnap, attar > aktar gibi Birleşik Sözler uzak benzeşmezlik yakın benzeşmezlik … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzak — sf., ğı 1) Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı Mualla, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu. P. Safa 2) Arada çok zaman bulunan Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez. 3) Eli, gücü veya hükmü yetişmez O böyle işlerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük